Ağaca çıkar kulağına küpe takar
Ağacı uydulariçine bülbül koydular bülbül figan eyledi kulağını büktüler
Ağaç başında sarı kedi
Ağız içinde dil haydi bunu bil
Ağlar ağar yaş dökmez suya gider su içmez
Açıldı sandık döküldü fındık
Adalyadan getirttim bağdaş kurup oturttum nedir bunun yürüklüğü kuyruğunun kıvrıklığı
Adı nedir budu nedir bu dünyanın tadı nedir?
Adı var toprağı yok denizi var suyu yok
Ağaca çıkar kulağına küpe takar
Bakarsan pek çok kovarsan hiç yok
Ağır gider yol alır yükü üstüne bol alır
Pat pat ayaklı al duvaklı güzel sesli kırmızı fesli
Üstü çayır biçilir altı çeşme içilir
Yer altında evleri var eğri büğrü yolları var ne incecik belleri var
Dam üstünde kadı gibi gözleri var cadı gibi
Kuyruklu kumbara ekin taşır ambara
Karşşıdan gördüm :Bir taş yanına vardım :Dört ayak bir baş
Uzun bıyıklı kova kulaklı kürklü mantolu tüylü yanaklı
Su içinde yatarım hiç durmadan öterim insanları görünce su içine kaçarım